Kocaeli Şehir Hastanesi Geriatri Hekimi Uzm. Dr. Sibel Akbaş, 21 Eylül Alzheimer gününde hastalık hakkında merak edilenleri cevapladı.
Tüm Dünya’da olduğu gibi Türkiye’de de yaşlı nüfus oranının her geçen gün arttığını belirten Dr. Akbaş, güncel verilere göre beklenen ortalama yaşam süresi 78,3 yıl olarak saptandığını açıkladı.
Dr. Akbaş ‘Yaşlı nüfus olarak kabul edilen 65 yaş ve üzeri yaştaki nüfus, 2017 yılında 6 milyon 895 bin 385 kişi iken son beş yılda %22,6 artarak 2022
yılında 8 milyon 451 bin 669 kişi oldu. Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı ise 2017 yılında %8,5 iken, 2022 yılında %9,9'a yükseldi. Nüfus dağılımına göre yaşlı nüfus oranının 2030 yılında %12,9, 2040 yılında %16,3, 2060 yılında %22,6 ve 2080 yılında %25,6 olacağı öngörülmüştür. Buna bağlı olarak yaş ile sıklığı artan hastalıkların görülme oranları da yükselmektedir.’ diyerek hastalık hakkında bilgiler verdi.
Alzheimer Hastalığı nedir? Belirtileri nelerdir?
Alzheimer nedenleri üzerinde duran Dr. Akbaş, halk arasında bunama olarak adlandırılan demansın en sık görülen alzheimer nedeni olduğunu söyledi ve ‘Alzheimer hastalığı, 65 yaşın üzerindeki kişilerde %3-11, 85 yaşın üzerinde ise %20-47 oranında görülmektedir. 65 ile 85 yaşları arasında hastalığın görülme sıklığı her beş yılda bir iki katına çıkmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre tüm dünyada yaklaşık 55 milyon demans hastası bulunmakta ve bu sayının 2030’da 78 milyona ve 2050’de ise 139 milyona çıkması beklenmektedir. Türkiye’de 600 binden fazla Alzheimer hastası olduğu tahmin edilmektedir.’ diye konuştu.
Alzheimer Hastalığı Yaşlanmanın Doğal Bir Sonucu Değildir
Dr. Akbaş ‘Alzheimer hastalığı yaşlanmanın doğal bir sonucu değildir. Ancak hastalık gelişimi için en önemli risk faktörü yaştır. Diğer nedenler; kadın cinsiyet, geçmişte depresyon öyküsü, damar hastalıkları (Tansiyon yüksekliği, kolesterol yüksekliği, vb.), şeker hastalığı, kafa travmaları, düşük eğitim seviyesi, genetik nedenler, mesleki ve çevresel faktörler olarak sayılabilir. Alzheimer hastalığı beyinde anormal maddelerin birikimi, sinir hücre hasarı sonucu gelişen bir hastalıktır. Hastalığın karakteristik özelliği kalıcı ve ilerleyici hafıza bozukluğu, diğer bilişsel fonksiyonlarda bozukluklar, psikolojik ve davranışsal problemlerdir. Unutkanlık genellikle en erken ve en sık görülen bulgudur. Daha çok ‘yeni bilgilerin öğrenilmesinde’ sorun vardır. Yakın hafızada sorun yaşayan hasta uzak geçmişi daha iyi hatırlamaktadır. Diğer erken görülen bulgular kelime bulmada zorluk, duraksayarak konuşma, cümle kurmada sorunlar, konuşulanları anlamamadır. Kaygı ve depresif belirtiler sıktır. Daha sessiz, ilgisiz ve içine kapanık hastada çabuk sinirlenme görülür. İlerleyen dönemlerde kaygıda artma, iştah ve uyku problemleri, halüsinasyonlar tabloya eklenir. Hastanın artık iletişimi tamamen bozulmuş, günlük yaşam aktivitelerini yapamaz ve bakıma muhtaç hale gelmiştir’ dedi.
Erken evrede tespit edilirse yavaşlatılabileceğini anlatan Dr. Akbaş ‘Alzheimer hastalığında kesin bir tanı yöntemi olmayıp tanı klinik olarak koyulmaktadır. Ayrıntılı geriatrik değerlendirme ile hastalar Alzheimer hastalığı yönünden rutin olarak test edilmektedir. Böylelikle hastalık erken evrelerde tespit edilebilmektedir. Hastalığın kanıtlanmış kesin bir tedavisi olmamakla birlikte mevcut tedaviler ile hastanın fonksiyonlarının daha uzun süre korunması, hastalığın ilerlemesinin yavaşlatılması hedeflenmektedir’ açıklamasında bulunarak sözlerini sonlandırdı.