Kocaeli Şehir Hastanesi Klinik Nörofizyoloji Uzmanı Dr. Başak Yılmaz, “10 Şubat Uluslararası Epilepsi Günü” kapsamında Epilepsi hastalığı hakkında önemli bilgilendirmelerde bulundu.
Epilepsinin halk arasında “Sara Hastalığı” olarak bilindiğini belirten Dr. Yılmaz, bu rahatsızlığın beynin ani elektriksel boşalımlarından kaynaklandığını söyledi. Dünya genelinde yaklaşık 65 milyon epilepsi hastası bulunduğunu ve Türkiye’de de sık görülen bir hastalık olduğunu vurguladı.
Her Yaşta Ortaya Çıkabilir
Epilepsinin her yaş grubunda görülebileceğini belirten Dr. Yılmaz, “Kadınlar ve erkekler eşit oranda etkilenir. Nöbetler genellikle saniyeler ya da dakikalarla sınırlıdır ve gelip geçicidir. Uykuda veya uyanıklıkta görülebilir. Bazı nöbetler hafif seyrederken, bazıları bilinç kaybı ve yoğun kasılmalarla kendini gösterebilir” dedi.
Nöbet Kaydı Tanıda Önemli
Epilepsi tedavisinde nöbet önleyici ilaçların kullanıldığını ifade eden Dr. Yılmaz, “Tedavi, nöbet tipine ve hastaya göre belirlenir. Bu nedenle nöbeti gören kişilerin verdiği bilgiler, hatta mümkünse video kaydı alınarak hekime izletilmesi, tanı ve tedavi sürecinde büyük önem taşır” diye konuştu.
Dirençli Epilepside İleri Tedaviler Uygulanıyor
Çoğu hastada ilaç tedavisinin yeterli olduğunu belirten Dr. Yılmaz, bazı hastalarda çoklu ilaç kullanımına rağmen nöbetlerin kontrol altına alınamadığını ve bu durumun “dirençli epilepsi” olarak tanımlandığını dile getirdi. Dr. Yılmaz, bu hastaların epilepsi cerrahisi veya pil takılması gibi ileri tedavi yöntemlerinden fayda görebileceğini söyledi.
Epilepsi Hastaları Normal Bir Yaşam Sürebilir
Epilepsi hastalarının toplumda yanlış bilinen birçok algının aksine normal bir yaşam sürdürebileceğini ifade eden Dr. Yılmaz, “Epilepsi hastaları okula gidebilir, çalışabilir, seyahat edebilir, tehlikeli olmayan sporları yapabilir. Uygun tedavi altında gebe kalabilir ve emzirebilir. Ancak her hasta, kendi özel durumu içinde değerlendirilerek epilepsi alanında deneyimli hekimler tarafından takip edilmelidir” dedi.
Dr. Yılmaz, Epilepsi hastalarının doğru tedaviyle yaşam kalitesini artırabileceğini vurgulayarak, toplumda hastalığa yönelik farkındalığın artırılması gerektiğini belirtti.