Kocaeli Darıca Farabi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Fatmanur Tüysüzoğlu 18 Ekim Dünya Menopoz Günü nedeniyle konu hakkında çeşitli bilgilendirmelerde bulundu.
Menopozu, kadınların doğurganlığının sona erdiği ve adet kanamalarının azalarak bittiği doğal bir süreç olarak tanımlayan Dr. Tüysüzoğlu, “Bu bir hastalık hali değil, yaşlanma sürecinde beklenen doğal bir durumdur. Ülkemizde beklenen menopoz yaşı 47-49 yaş aralığındadır. Menopoz 40 lı yaşlardan itibaren başlar ve yıllarca devam eden bir sürecin sonunda oluşur, aniden gelişmez. Menopoza yaklaşan zaman dilimi, menopoza geçiş veya perimenopoz olarak adlandırılır. Bu dönemde 1 yıl adet kanamalarının olmaması menopoz tanısı için yeterlidir” dedi.
Menopozdaki temel değişikliğin yumurtlamanın durması sonucu kadınlık hormonu olan östrojenin azalması olduğunu belirten Dr. Tüysüzoğlu “ Bu hormonal değişim kadınlarda başta sıcak basmaları olmak üzere gece terlemeleri, vajinal kuruluk, cinsel istekte azalma, ağrılı cinsel ilişki, idrar kaçırma sorunları, uykuya dalmada zorluk, duygu durum değişiklikleri, sinirlilik, ciltte kuruluk, çarpıntı, baş ağrısı, eklem ve kas ağrıları, kilo alma, unutkanlık, saçlarda dökülme ve incelmeye neden olur. Östrojenin koruyucu etkisinin azalmasına bağlı olarak kemik erimesi ve buna bağlı kemik kırıkları ile damar sertliği ve kalp damar hastalıkları riski artar, kan kolesterol düzeylerinde değişiklikler meydana gelir” diye konuştu.
Menopoz sonrasında herhangi bir vajinal kanama olması durumunda en kısa zamanda doktora başvurulması gerektiği uyarısında bulunan Op. Dr. Fatmanur Kıvrıkoğlu “Menopoz ve sonrasında kadınlarda meme kanseri ve diğer jinekolojik kanserler daha sık görülmektedir. Bu nedenle tüm kadınların yılda bir kez kadın doğum uzmanına başvurarak sağlık kontrollerini yaptırmaları önerilir. Meme kanseri taramasında mamografi ile rahim ağzı kanseri taramasında sürüntü ile erken teşhis imkanı mevcuttur” dedi.
Menopoz sürecini sağlıklı ve rahat geçirmek için yaşam tarzı değişikliğine dikkat çeken Kıvrıkoğlu, “Haftada en az 3 gün 45 dakika tempolu yürüyüş yapmak, sigarayı bırakmak, sağlıklı beslenme ile kilo kontrolünü sağlamak çok önemli. Yine meyve ve sebze tüketimine önem verilmeli, kalsiyumdan (süt-yoğurt-peynir vb) zengin yağdan fakir diyet uygulanmalıdır. Yeterli ve dengeli uyunmalı, gerektiğinde psikolojik destek alınmalıdır” önerisinde bulundu.